5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep olarak ele alınan etkin pişmanlık;  failin işlediğini kabul ettiği suçtan ötürü pişmanlık duyması ve suçun tamamlanmasıyla ortaya çıkan neticeyi telafi etmeye yönelik davranışlarda bulunması halini ifade eder.  
1 Haziran 2005 tarihine kadar yürürlükte kalmış olan 765 sayılı Türk Ceza Kanununda etkin pişmanlık, faal nedamet olarak ele alınmaktaydı ve 5237 sayılı TCK’dan farklı olarak bu kanunda etkin pişmanlık kurumu genel hükümler kısmında düzenlenmekteydi. Yeni TCK’da etkin pişmanlık kurumu özel hükümler kısmında düzenlenmiş olup yalnızca kanunda sayılmış suçlar bakımından uygulanma alanı bulmaktadır. Bu suçlar belirli sayıda olup etkin pişmanlık kurumundan yalnızca bu suçları işleyen failler faydalanabilir. Ceza hukukunda onarıcı adalet anlayışının bir görünümü durumunda olan etkin pişmanlık kurumu ile yaptığı yanlışın bilincine varan, yanlışın yol açtığı olumsuzlukları anlayan ve bu olumsuzlukların giderilmesi konusunda elinden geleni yapan, yapmaya hazır olan failin cezasının hafifletilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması söz konusu olmaktadır. Bu şekilde  teşvik edici unsurların bulunması, faillerin; iştirak edenlerin yakalanmasında, delillerin bulunmasında, oluşan maddi ve manevi zararların giderilmesinde  mahkemeye ve kolluk güçlerine yardım etmeye daha yatkın olmalarını sağlamaktadır. 


Etkin Pişmanlık Kurumundan Yararlanabilmenin Şartları


Etkin pişmanlıktan faydalanabilmenin şartları genel olarak tipik fiile ilişkin şartlar ve faile ilişkin şartlar şeklinde olmak üzere iki alt başlık altında incelenmektedir. Biz bu ayrıma gitmeden etkin pişmanlıktan faydalanabilmenin şartlarını topluca inceleyeceğiz;


a) Failin işlemiş olduğu suç tamamlanmış olmalı. Suçun tüm unsurlarının tam olması yani suçun teşebbüs aşamasında kalmamış olması gerekmektedir. Neticeli suçlarda netice meydana gelmiş olmalı, sırf hareket suçlarında ise tipik hareketin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Henüz tamamlanmamış bir suçun icra hareketleri esnasında fail, fiili tamamlamaktan vazgeçer veya neticenin ortaya çıkmasını iradi davranışlarıyla engellerse etkin pişmanlık değil gönüllü vazgeçme söz konusu olmaktadır.  Suç tamamlandıktan sonra ise gönüllü vazgeçme değil etkin pişmanlık kurumu söz konusu olabilmektedir.  Nitekim gönüllü vazgeçme ve etkin pişmanlık arasındaki en temel fark da bu şekilde ortaya çıkmaktadır. 


b) Failin işlediği suç,  kanunda sayılı suçlardan olmalı. Etkin pişmanlık kurumu 5237 sayılı TCK’da eski kanundan farklı olarak genel hükümler kısmında değil özel hükümler kısmında düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık kurumunun uygulanabileceği suçlar da kanunda sayılan suçlarla sınırlıdır, ve sayısı belirlidir(Numerus Clausus). Failin işledikten sonra aktif bir pişmanlık gösterdiği suç, sayılan suçlardan değilse etkin pişmanlık kurumunun gündeme gelmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Kanunda etkin pişmanlık kurumunun uygulama alanı bulabileceği suçlar şunlardır:

Organ ve doku ticareti suçu(TCK m.93), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu(TCK m.110), malvarlığına karşı suçlar(TCK m.168), imar kirliliğine neden olma suçu(TCK m.184), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ile kullanmak için uyuşturucu madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu (TCK m. 192), parada sahtecilik suçu ile kıymetli damgada sahtecilik suçu (TCK m. 201), suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m. 221), zimmet suçu (TCK m. 248), rüşvet suçu (TCK m. 254), iftira suçu (TCK m. 269), yalan tanıklık suçu (TCK m. 274), suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu (TCK m. 281/3), suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu (TCK m. 282/6), muhafaza görevini kötüye kullanma suçu (TCK m. 289/2), hükümlü veya tutuklunun kaçması suçu (TCK m. 293), infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçu (TCK m.297/4), suç için anlaşma suçu (TCK m. 316/2). 


c) Fail, pişmanlığını bizzat ortaya koymuş olmalıdır. Etkin pişmanlık kurumunun uygulama alanı bulabilmesinin faile ilişkin şartlarından ilki failin pişmanlık gösteren eylemlerini bizzat ortaya koymasıdır. Böylece failin pişmanlığının somut ifadesi de sağlanmış olmaktadır. Hakim re’sen pişmanlık sorgulaması yapmaz. Fail bunu açıkça dile getirmedikçe hakim etkin pişmanlık kurumunu gündeme almaz. 


d) Faildeki pişmanlık etkin(aktif, dinamik) olmalıdır. Fail meydana gelen zararların, olumsuzlukların telafi edilemesi veya giderilmesi konusunda harekete geçmiş olmalıdır. Kısaca pişmanlık failin manevi dünyasıyla sınırlı kalmamalı, somut anlamda gözlemlenebilir hareketlere de yansımış olmalıdır. Pişmanlığın aktif tarafı da ancak bu anlamda gerçekleşebilmektedir. Örneğin fail suçun aydınlanması için işbirliği sağladığında, tedavi ettirilmeyi talep ettiğinde, sebep olduğu zararı tazmin ettiğinde, aldığını iade ettiğinde pişmanlık aktifdir. 


e)  Failin göstermiş olduğu aktif pişmanlık suçun tamamlanmasından sonra ortaya çıkmış olmalıdır. Yukarıda da ifade edildiği gibi teşebbüs aşamasında failin vazgeçerek suçun oluşmasını engellemesi gönüllü vazgeçmedir. Suç tamamlanmadan etkin pişmanlık kurumu devreye girmez. 


f)   Fail pişmanlığını kanunda belirtilmiş olan zamanlarda göstermiş olmalıdır. Etkin pişmanlıktan faydalanabilmek için failin pişmanlığını gösterebileceği zamanlar her suç bakımından ayrı ayrı kanunda öngörülmüştür. Bu zamanların dışında bir zamanda gösterilmiş pişmanlık etkin pişmanlıktan faydalanmak için artık yeterli değildir. 


Etkin Pişmanlıktan Yararlanmanın Sonuçları


Etkin pişmanlıktan yararlanan failin cezasında kanunda belirtilen oranda indirim yapılabildiği gibi ceza tamamen de kaldırılabilir. Her suç için etkin pişmanlık indirimi ayrı ayrı öngörülmüştür. Örneğin rüşvet suçunu(TCK m.252) işlemiş olan fail etkin pişmanlıktan yararlandığında ceza almazken zimmet suçu(TCK m.247) işleyen fail etkin pişmanlıktan yararlandığında cezası 2/3 ile 1/3 arasında değişen oranda indirilir. Sonuç olarak cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep olarak etkin pişmanlık ancak kanunda çizilmiş olan çerçeve dahilinde uygulama alanı bulabilmektedir. 


Kaynakça:
Ensar BAKİ. (n.d.). Türk Ceza Kanununda Etki̇n Pi̇şmanlik. Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, 0(2), 27–56.
MEHMET GÖDEKLİ. (n.d.). Türk Ceza Öğreti̇si̇ Ve Uygulamasinda Etki̇n Pi̇şmanlik. Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 1(29), 277–360.
Rezan EPÖZDEMİR. (2018). Gönüllü Vazgeçme. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2018(138), 79–106.
Meryem GÜNAY. (n.d.). Uyuşturucu Veya Uyarici Madde İmal Ve Ti̇careti̇ Suçlarinda Etki̇n Pi̇şmanlik. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 0(133), 133–162.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir